Aynaroz adası 7.yy sonunda bu adaya yerleşen rahipler kadınsız bir hayat sürmekte ve cennete hazırlanmaktadır. Rivayete göre bir Bizans kraliçesi, Aynaroz adasını görmek istemiş, ancak adaya çok yaklaşmışken Meryem Ana ona görünmüş ve "burası benim küçük bahçem,buraya ayak basma" demiştir.
Adanın rahiplerinin bir kısmı manastırlarda topluluk halinde, bir kısımı ise, dağ evlerinde yaşamaktadır. Bugün adada yaşları 20 ile 90 arasında değişen bin civarında rahip yaşamaktadır. Hiçbir kadının yaşamadığı hatta dişi hayvanların bile giremediği bu adada rahipler tam bir komün yaşamı sürmekte, yaşamak için gereksinimlerini işbölümü ile tedarik etmektedirler. Dahası sanatsal faaliyetlerde de başarılı oldukları, sanat tarihçilerince saptanmıştır. Adanın yetenekli rahipleri konusunu incilden alan freskolar yapmakta ve Bizans geleneğini sürdürmektedir.
Onların inancına göre kadının tüm bedenini, erkeğin ise belden asağısını şeytan yaratmıştır. Bu sebeptendir ki, kadınlarla biraraya gelmek, onları düşlemek cehennemin kapılarını açmaktadır. Yatarken penislerine, üzerinde iğneler olan bir alet takanlar ki, ereksiyon halinde bu iğneler penise batar ve kişi uyanır, böylece günaha girmekten son anda kurtulur.
Bu rahipler için yegane mutluluk, her sabah tekrarladıkları ayindir. Sabah 4'de kilisede toplanılır; İsa, Meryem ve azizler için 3 mum yakılır, şeytan tarafından yaradılmayan tek kadın, yani cennetin kraliçesi Meryem'e şükredilir.
alıntıdır