Yavuz Sultan Selim daha şehzadeyken Tahran'da bir satranç turnuvası olacağını duyar. Kimliğini gizleyerek turnuvaya katılır ve kazanır. O sırada Tahran'daki ünlü satrançıların arasında bir dedikodu yayılır bir Türk satranççı gelmiş herkezi yeniyor diye. Bunun üzerine Şah şatranççının bulanmasını ister. Yavuz kimliğini açık edemiyeceği için Şah'ın emrine uyar ve saraya gider. Oynadıkları oyundan sonra Yavuz Şah'a üstün gelir. Bunun üzerine sinirlenen Şah ayağa kalkara " Sen pis bir Türksün, senin ne haddine beni yenmek " diyerek bi tokat patlatır. Kimliğini açık edemiyen Yavuz saraydan çıkar ve Tahran'da bir kuyumcuya girerek kulağını deldirir. Yanındakilerede " Buda benim kulağıma küpe olsun, ben kimseye böyle adaletsiz davranmıyacağım, haklının hakkını vereceğim " der.